10 Nisan 2014 Perşembe


TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA İŞSİZLİK, İŞSİZLİK SİGORTASI ve İŞSİZLİK YARDIMI  

Ekmek Olur Alınteri - 12.03.2014   





Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri araştırma görevlisi  ve aynı zamanda program danışmanımız olan Okan Güray BÜLBÜL ve yine Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Volkan IŞIK, bu konularla ilgili önemli bilgiler aktardılar. 




Okan Güray BÜLBÜL

''İşsizlik,dünyanın önemli sorunları arasında yer alan bir sosyal risktir. Hem ekonomik açıdan hem de sosyal risk açısından suça tetiklediğini, intihar oranlarını arttırdığını biliyoruz. Türkiye üzerinden işsizliğe baktığımızda TÜİK'in  2013 verilerine göre işsizlik oranı %9.7'dir. Çalışmak isteyen her on kişiden birisinin neredeyse işsiz olduğunu görüyoruz. İşsizlik sigortası bu küresel problemin sonuçlarının önlenmesinde bir mekanizmadır. İşsizlik sigortası Türkiye'de 2002 yılından beri devrededir.  Türkiye üzerinde işsizlik sigortası maalesef çok geç devreye girmiştir. Dolayısıyla ILO'nun 102 sayılı Sosyal Güvenlik Sözleşmesindeki temel risklerden biri de işsizliktir. 

İşsizlik sigortası, işsiz kalınan dönemde gelirden yoksun olmayı önlemek adına tasarlanmış bir sosyal güvenlik uygulamasıdır. 

Kişiler daha önce işsizlik sigortasına prim ödeyerek belirli şartlar halinde işsiz kalmaları durumunda işsizlik sigortasından maaş alabiliyorlar. İşsizlik sigortasının devreye girmesiyle gündeme gelen şey ilk kez devletin prim ödeyerek bir sigorta koluna katkı yapmasıdır. İşsizlik sigortasıyla birlikte Türkiye'de devlet de bir sigorta koluna prim ödeyerek çalışanları açısından işsizlik riskinin önlenmesinde elini taşın altına koymuştur. 
       
1 Ocak 2012'den itibaren Türkiye'de genel sağlık sigortası zorunlu hale getirildi. Eğer işsizlik sigortasından yararlanamıyorsanız  gelir testine girip prim ödemeniz gerekiyor. Eğer işsizlik sigortasından yararlanıyorsanız sizin adınıza sağlık sigortası primini İş-Kur yatırıyor. Dolayısıyla işsiz kaldığınız dönemde hem sağlık hizmetlerinden yararlanıyorsunuz hem de geliriniz kaybolmuyor. 

İşsizlik sigortası fonu hem biriken para hem de bu fondan yararlanan işsizler sayısı bakımından çok önemlidir. Kasım 2013 verilerine göre mevcut işsizlerin %8'i işsizlik sigortasından yaralanabiliyor. Son 120 gün kesintisiz prim ödeme şartı vardır. Çoğumuz çalışırken primlerimiz yatıyor mu diye kontrol etmiyoruz. İş veren otuz gün göstermesi gerekirken bunu yirmi sekiz gün gösteriyor ve işsiz kalan kişi bunun farkında olmuyor.  Bunun dışında istifa edenler işsizlik sigortasından yararlanamıyor. Dolayısıyla herkes primi yatırıyor ama çok az kişi yararlanabiliyor. Böyle olunca da fonda ciddi miktarda para birikiyor. Fon büyüdükçe yönetim zorlaşmaktadır. Fonun belli bir kısmı daha önce gazetelere de yansıdığı gibi borsada ve döviz cinslerinde kullanılıyor. Böyle olunca da fon büyüdükçe başka alanlarda kullanma fikri  zihinlere yerleşiyor.''



Volkan IŞIK

Arş.Gör. Volkan IŞIK'' Bireylerin sosyal yaşamda karşılaştığı bazı riskler vardır.İşsizlikte bu risklerden bir tanesi belki de en önemlisidir. İşsizlik sigortasından, 4A'lılar yani işçiler, iş sözleşmesiyle çalışanlar ve diğerleri yararlanabilir. İsteğe bağlı işsizlik sigortası primi ödeyerek de yaralanılabilir. Ticari taksi,dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı iş yerleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan-çalıştıkları kişi  yanında da ay içerisinde gün sayısı 10'u geçmeyen kişiler yararlanabilmektedir. 



Yararlanma koşulları ise şöyledir; ilki kendi istek ve kusurunuz dışında işsiz kalacaksınız. Bunun dışında süre bakımından Türkiye için ikili bir yararlanma vardır. Bunlardan bir tanesi hizmet aktinin feshinden önceki - iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki 120 gün içerisinde  sürekli olarak çalışmış ve prim ödemiş olma şartı vardır. Buna ek olarak son üç yıl içerisinde toplamda  en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olma şartı vardır.Bu iki şartı prim açısından yerine getirmek zorundasınız daha sonra iş sözleşmeniz feshedildikten sonra  30 gün içerisinde İŞ-KUR'a başvuruyorsunuz.  

Burada bahsetmiş olduğumuz 30 günlük süre hak düşürücü bir süre değildir. İşsizlik sigortası kapsamında insanların aklına sadece ödenek geliyor fakat durum öyle değildir. İşsizlik sigortasından dört temel hak sahipiği elde ediyor. Bunlar İşsizlik ödeneği, genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesi ve son olarak meslek  edinme-geliştirme  eğitimi verilmesi bu kapsamda sunulan hizmetlerdir. Bunların şöyle bir önemi vardır; kurum sizin nitelik düzeyinize uygun bir iş bulduğunda siz bunu geçerli bir sebep olmadan red dederseniz ödenek hakkınız da ortadan kalkıyor. Yine benzer şekilde meslek geliştirme eğitimine geçerli bir sebep olmadan gitmez,katılmazsanız ödenekten de hakkınız düşmüş oluyor. İşsizlik sigortası konusu miktar konusunda tartışılır. Dolayısıyla sadece miktar üzerinden değerlendirme yapmak yanlış olabilir. Ödeneğin miktarı Türkiye'de günlük olarak hesaplanmaktadır. Günlük işsizlik ödeneği miktarı sigortalının son dört aylık prim esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40'dır.  İşsizlik sigortası uygulamalarının dünyada ki detaylarına baktığımızda uygulamaların genişliği,bonkörlüğünü ülkelerin kendi özelinde değerlendirebiliriz. Avustralya ve Yeni Zelanda'da işsizlik sigortasının uygulanmadığını görüyoruz. Bununla birlikte bu iki ülkede çok ciddi bir  yardım görülüyor. İşsizlik sigortasının genel kurgulanma dinamiğine baktığımızda zorunlu olarak devlet tarafından kurulmuş bir yapı öne çıkıyor. 




Ancak refah rejimi sosyal demokrat  evrensel nitelik taşıyan İsveç, Finlandiya ve Danimarka'da işsizlik sigortası zorunlu değildir. İsveç'de sendikal örgütlerle koordinasyon halinde yürütülen bir yapı söz konusuyken Danimarka ve Finlandiya'da yine gönüllü katılım prensibi ile eşitleyen bir işsizlik sigortası söz konusudur. Sosyal demokrat refah rejimlerine sahip bu ülkelerde yüksek ödenek miktarları belirlenerek işsizlik sürecinde bireylerin gelirlerinin önemli ölçüde korunması  hedefleniyor. Yararlanma kriterleri açısından genellikle işsizlik sigortasının ülke örneklerine baktığımızda hepsinde geçerli olmamakla birlikte , 24 ayla 12 aylık bir prim ödeme koşulu olduğunu görüyoruz. Türkiye'de toplam prim ödeme sayısına ilaveten  ikinci şart olarak 120 gün kesintisiz çalışılma koşulu getirilmiş dolayısıyla bu da hak kazanma koşulunu oldukça ağırlaştırıyor. İşsizlik sigortası ödeneğinin en düşük olduğu ülke ise; %10 ile İngiltere'dir. İngiltere bu anlamda liberal bir uygulamayı benimsemiş ve oldukça düşük bir miktar belirleyerek işsizlik süresinin bir an önce sona erdirilmesini hedeflemiştir. İngiltere'yi bu anlamda Yunanistan ve  İrlanda izlemektedir.''




_______________________________________________________________________






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder